BismillahirrahmanirrahimO Rahman, O Rahim olan Allah'ın adıyla. Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah'adır. Salât ve selâm, peygamberlerin en şereflisi Efendimiz Hz. Muhammed ve O'nun âl ve ashabına olsun. Biliniz ki ey din kardeşlerim, Allah (C.C.) bizi ve sizi dinde fakih kılsın, bize rüşdümüzü ilham etsin ve bizi nefislerimizin şerrinden korusun: Namazın ÖnemiŞüphesiz namaz, dinin direğidir. Kim onu dosdoğru kılarsa dinini ayakta tutmuş ve kim onu terk ederse dinini yıkmış olur. Musibetlerin en büyüğü, kabahatlerin ve ayıpların en kötüsü, namazı hafife almak, cuma namazını ve cemaati terk etmektir. Allah (C.C.) namaz ile dereceleri yükseltmiştir. Kötülükleri örtmüştür. Yer ve gök ehli o namazla Allah'a kulluk ederler. Namazı hiçbir Müslüman terk etmez ve dünyası onu namazdan alıkoymaz. Ancak şakavet'i çok olan, günahı büyük olan, ticaretinde zarar eden ve bu zarardan pişmanlık duymayanlar müstesnâdır. Namazı terk eden kimse Allah'ın gazabına uğramıştır ve (inkar ederek terk eden) İslam'ın dışında ölür. Cehennem onun barınağı, kızgın ateş onun azap yeri ve son durağıdır. O, Allah katında lanetlenmiştir. Onun yerinden ve göğünden kovulmuştur. Hz. Ali’nin RivayetiHz. Ali (R.A.) rivayet olunmuştur: Resûlullah'ın (S.A.V.) şöyle dediğini işittim: "Namazı terk eden, onu kılmayan mümin kullar için Allah (C.C.) alnına -Bu Allah'ın rahmetinden çıkmıştır- yazar. Ben ondan beriyim. Kul bir farzı terk ederse ismi cehennem kapısına yazılır." Hz. Ömer ve Ebû Hureyre’nin RivayetiHz. Ömer b. Hattab ve Ebû Hureyre'den (R.A.) rivayet edilen başka bir hadis-i şerifte; sonunda buyurdu ki: Cibril bana geldi ve oku dedi. Ne okuyayım? Dedim. Dedi ki: (Kur'an'dan şu ayeti oku): "Sonra bu peygamberlerle Salih kimselerin arkalarından öyle kötü bir nesil geldi ki, namazı bıraktılar, şehvetlerine uydular. Bunlar cehennemdeki 'gayya' vadisini boylayacaklardır. (Meryem Suresi, 59)" Ya Cibril dedim, benden sonra ümmetim namazı terk mi edecek? Evet dedi. Ahir zamanda ümmetinden bir kısım insanlar gelecek. Namazı terk ederler, vakitleri tehir ederler, şehvete tabi olurlar, para onların yanında namazdan daha hayırlıdır. "Çok esirgeyici nezdinde ahd edilmiş olanlardan başkaları şefaat -hakkına- mâlik olamayacaklardır. (Meryem suresi, 87.)" Ayetinin tefsirinde Resulullah'ın (S.A.V.) buyurdu ki: O ahidden murat beş vakit namazdır. Peygamber Efendimizin (S.A.V.) Namaz Hakkındaki SözüPeygamber Efendimiz (S.A.V.) buyurdu ki: Cenab-ı Hak kulları üzerine tevhidden sonra namazdan daha sevgili hiçbir şeyi farz kılmadı. Eğer namazdan başka Allah'a daha sevgili bir şey olsaydı, melekler kendisine onunla ibadet ederlerdi. Onların kimi rükuda, kimi secdede, kimi de kıyamdadır. Denilir ki: semada namaz kılan melekler Rahman'ın hizmetkarı diye isimlendirilirler ve bununla diğer meleklere övünürler. Ebû'd-Derda’nın (R.A.) SözüEbû'd-Derda (R.A.) dedi: Allah'ın hayırlı kulları güneşi, ayı ve gölgeyi Allah'ı anmak -yani namaz- için gözetirler. Rivayet edilir ki: kıyamet gününde kula ilk sorulacak şey namazdır. Eğer namazı tam bulunursa diğer amelleri kabul edilecek, eğer eksik bulunursa diğer amelleri de reddedilecektir. Peygamber Efendimizin (S.A.V.) Ebû Hüreyre’ye (R.A.) SözüPeygamber Efendimiz (S.A.V.) Ebû Hüreyre'ye buyurdu ki: "Ey Eba Hüreyre, ehline namazı emret. Şüphesiz Allah (C.C.) beklemediğin bir cihetten sana rızık gönderir." Bunun delili şu ayet-i kerimedir: "Ey Resulüm, ehline ve ümmetine namazı emret. Kendin de ona sebat ile devam eyle. Biz senden rızık istemiyoruz. Seni biz rızıklandırırız. Güzel akıbet takva sahiplerinindir." (Sure-i Taha, 132) Ata el-Horasani der ki: yeryüzünün herhangi bir bölgesinde Allah'a secde eden hiçbir kul yoktur ki; kıyamet gününde, o yer, ona şehadet etmesin ve öldüğü gün ağlamasın. Peygamber Efendimizin (S.A.V.) Namazı Terk Etme Konusundaki UyarılarıPeygamber Efendimiz (S.A.V.) buyurdu ki: "Kim kasten namazı terk ederse, Muhammed'in (S.A.V.) zimmeti ondan uzak olur." ve yine (S.A.V.) buyurdu ki: "Beş vakit namazı Allah (C.C.) kullarına farz kıldı. Kim onları vaktinde eda ederse kıyamet gününde kendisi için nur ve (Burhan) olur. Kim onları terk ederse Firavun ve Hâmân ile haşr olunur." Uzun bir hadiste: Cebrail (A.S.) Peygamber Efendimize (S.A.V.) geldi ve dedi: "Ey Muhammed! Allah, namazı terk edenin orucunu, sadakasını, haccını, amelini ve zekâtını kabul etmiyor. Namazı kasten terk eden Tevrat'ta, İncil'de, Zebur'da ve Kuran'da lanetlenmiştir. Namazı terk edenin üzerine her gün ve gece bin lanet ve gazap iner. Melekler onu yedi kat semadan lanetler. Ya Muhammed namazı terk edenin senden yana nasibi yoktur, şefaatine nail olamaz. O senin ümmetinden de değildir. Ya Muhammed! Namazı terk eden kimse hastalandığında ziyaret olunmaz, cenazesine gidilmez, selam verilmez, onunla yenilmez-içilmez, arkadaşlık edilmez oturulmaz, onun dini de yoktur. Ona emanet olunmaz, onun Allah'ın rahmetinden nasibi de yoktur. O cehennemin dibinde münafıklarla beraberdir. Namazı terk edenin azabı iki misli arttırılır. Kıyamet günü elleri boynunda kelepçeli olarak gelir. Melekler ona vururlar, cehennemin kapıları açılır, ok gibi oradan içeri girer de cehennemin dibinde Karun ve Haman'ın yanına tepesi üstü düşer. Namazı terk eden kimseye, ağzına kaldırdığı lokma der ki: Allah sana lanet etsin, ey Allah'ın düşmanı! Onun rızkını yiyorsun da farzlarını eda etmiyorsun. Namazı terk eden kimseden vücudundaki elbise kurtulmak ister ve der ki: Şayet Rabbim beni senin emrinin altına vermeseydi senden kaçardım. Namazı terk eden, evinden çıkınca ev der ki: Allah sana seferinde dost olmasın, senin izinden kimse gelmesin ve ehline de sağ salim meyesin. Namazı terk eden, hayatında da öldükten sonra lanetlenmiştir. Namazı (inkaren) terk eden Yahudi olarak ölür, Hristiyan olarak haşrolur (Yargılanır). İlim ve AmelSahih bir hadiste varid olduğu üzere: "Muhakkak sen bilen ve ilmiyle amel etmeyen kimselere dahilsin çünkü şeriat ahkamından bir şey bilen fakat onunla amel etmeyen ve onu başkalarına öğretmeyen herkes, ilmiyle amel etmeyenler grubuna dahildir." Namazın KazanımlarıZira namaz kazananların ganimetidir. Cennetle müjdelenenlerin zaferidir. Salih zahitlerin rahatıdır. Hidayete eren bahtiyarın adetidir. Aşıkların en iyi teselli kaynağıdır. Yüce ariflerin ganimetidir. İlmiyle amil olanların merhemidir. Onları hiçbir meşguliyet namazdan alıkoymaz. Salât ve selâm, peygamberlerin en şereflisi Efendimiz Hz. Muhammed ve O'nun âl ve ashabına olsun. Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah'adır. |
Namazın önemi ve terk edenlerin durumu üzerine yapılan bu derin değerlendirmeler, inananların dikkatini çekmelidir. Peygamber Efendimizin ehline namazı emretmesi, namazın bireyler ve toplum için ne denli hayati olduğunu göstermektedir. Unutulmamalıdır ki, namaz sadece bir ibadet değil, ruhun da gıdasıdır.
Cevap yazNamazın Önemi
Kürema, namazın bireyler ve toplum üzerindeki etkisini vurgulamak gerçekten çok önemli. Peygamber Efendimizin ehline namazı emretmesi, bu ibadetin sadece bir ritüel değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olduğuna işaret ediyor. Namaz, inananların ruhsal ve manevi olarak güçlenmelerine yardımcı olurken, aynı zamanda toplumsal bağları kuvvetlendirir.
Terk Edenlerin Durumu
Namazı terk edenlerin durumu ise düşündürücü. Bu, bireyin ruhsal sağlığını olumsuz etkileyebilir ve toplumsal ilişkilerini zayıflatabilir. Namaz, inananların günlük yaşamlarındaki stres ve zorluklarla başa çıkmalarında bir dayanak sağlar. Bu nedenle, namazı ihmal etmek, kişinin hem manevi dünyasına hem de sosyal yaşamına zarar verebilir.
Sonuç olarak, namazın bireyler ve toplum için önemi büyüktür. Bu ibadeti hayatımızın merkezine alarak hem ruhumuzu besleyebiliriz hem de toplumsal dayanışmamızı artırabiliriz.
Namazın bu kadar önemli olduğunu öğrendikten sonra, hala onu aksatmanın veya terk etmenin günahını nasıl hafife alabiliriz? Özellikle Namaz kılmayan müminin alnına -Bu Allah'ın rahmetinden çıkmıştır- yazılır ifadesi çok sarsıcı değil mi? Kendimizi ve sevdiklerimizi bu büyük tehlikeden nasıl koruyabiliriz?
Cevap yazSevgili Mucide,
Namazın önemini kavramak ve bu bilinçle hareket etmek gerçekten çok önemli. Namaz, sadece bireysel bir ibadet değil, aynı zamanda ruhsal ve toplumsal huzurun da anahtarlardan biridir. Namazı aksatmamak için öncelikle düzenli bir ibadet rutini oluşturmak gerekiyor. Kendimize hatırlatıcılar koyarak ve ibadeti günün belirli saatlerinde bir alışkanlık haline getirerek bu konuda istikrar sağlayabiliriz.
Motivasyon kaynağı olarak, namazın ruhsal faydalarını ve Allah'a yakınlaştırdığımız gerçeğini hep akılda tutmak önemli. Bu konudaki hadislere ve ayetlere başvurmak, imanımızın güçlenmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, sevdiklerimizle birlikte ibadet ederek, birbirimize destek olabilir ve bu ibadeti daha anlamlı hale getirebiliriz.
Toplumsal destek de önemli. Namaz kılan arkadaşlar ve aile bireyleriyle bir arada olmak, ibadet konusundaki kararlılığımızı arttırabilir. Birbirimizi teşvik ederek ve dualarımızda birbirimize yer vererek, bu büyük tehlikeden korunma şansımızı arttırabiliriz.
Umuyorum ki, bu bilgiler seni ve sevdiklerini bu konuda daha bilinçli ve hassas hale getirecektir. Allah yardımcımız olsun.